Şimdi “aman tanrım, olamaz” diye bağırabilirsiniz. Çünkü bugün örümceklerden bahsedeceğiz. Ama yalnızca birazcık 🙂 Bugün daha çok onların ağlarını inceleyeceğiz. Doğanın gerçek harikaları.
Tek bir ağın 60 metre iplikten oluşabildiğini biliyor muydunuz.
Bugünkü sorumuz örümcekler ağlarını nasıl örüyorlar? Daha açık bir tabirle tek bir iplik nasıl bir ağ halini alıyor?
Sebebi her zaman olduğu gibi çok basit. Örneğin küre örümceği basit bir rüzgar esintisi bekliyor. Sonra örümcek özel bir ağ örüyor; bir tür uçuş ağı. Bu ağın her bir ipliği kendine has bir dokuya sahip ve her biri yaklaşık 250 nanometre kalınlığında. Bu ağ iplikleri insan gözü ile görülemez. Bir karşılaştırma yapacak olursak bir saç telimiz 200 kat daha kalın.
Örümcek ağları gerçekten mimari bir şaheser
Öyleyse ilk olarak rüzgar. Bu iplik topu hafif bir rüzgarda bile kendine müthiş bir dokuma yüzeyi yaratıyor ve bununla kendini destekliyor. Örümcek sonra bir tür gaz salgılıyor ve daima daha fazla iplik üretiyor. Ve gerisini şansa bırakıyor. Burada örümcek etkisiz kalıyor. Ağ yapısı tıpkı bir saat gibi düzenli olarak, kesin ölçülerde ve sistematik bir şekilde tıkır tıkır işliyor. Kısaca örümcekler uçuş iplikleriyle bir inşaat işçisi gibi çalışırlar. Uçuş ipliği alanın temelini oluşturur. Bu ilk iplik giderek genişletilir. Dikey bir iplikle bu uçuş iplikleri ile sabitlenerek zemin oluşturulmuş olur. Daha sonra tekerlek parmaklıklara eklenir. Ve son olarak örümcek bu parmaklıkların aralarını dokur. Merkezden başlayarak dışa doğru bir çember oluşturur.
Doğa insan teknolojisine rağmen müthiş bir ağla birbirine bağlı.
Aktarmış oldugunuz bilgilerden dolayı teşekkür ederim.