Kan Tahlili tercihen sabah aç karına alınan kandan yapılır. Alınan kan istenen tahlilin cinsine göre farklı tüplere koyulur ve tahlili çalışacak ilgili laboratuara gönderilir. Örnek vermek gerekirse Kan sayım tahlili pıhtılaşmayı önleyen bir madde bulunan özel tüplerde alınmış kanla yapılır. Aynı şekilde Sedimentasyon, APTT ve PT dediğiniz pıhtılaşma fonksiyonlarını araştıran tahliller için alınan kanlar da pıhtılaşmayı önleyen kimyasal maddelerin bulunduğu tüplere koyularak tahlile gönderilir. Bu tahlilleri çalışacak laboratuar gelen kanların pıhtılaşmamış olmasına çok dikkat etmelidir. Aksi takdirde pıhtılaşmış kanla yapılan Hemgram (Tam Kan Sayımı), Sedimentasyon ve PTZ, APTT tahlilleri yanlış sonuçlar çıkmasına yol açmaktadır.
Genel Biyokimya Tahlili dediğimiz Glikoz (Şeker), kolesterol, trigliserit, üre, kreatin gibi rutin biyokimyasal incelemeler ve Hormonla ilgili testler ise boş ve katkısız tüplere koyularak tahlil için laboratuara gönderilir. Aynı şekilde tümörü olan veya tümör şüpheli hastalara yapılan Tümör Belirteç testleri de katkısız tüplerle çalışmaya alınır. Bu tahliller için alınan kanın laboratuvara gönderilmesinde, tüpte bulunan kanın pıhtılaşmış olmasının hiçbir sakıncası yoktur. Laboratuara gelen içi kan dolu tüpler, santrifüj denen yüksek devirli cihazlarla uygun sürelerde çevrilerek, tüpte bulunan kanın şekilli elemanları çöktürülür, ve tüpün üstünde kalan serum dediğimiz sıvıdan alınan örnekle kan tahlili yapılır.
Günümüzde kan tahlilleri modern cihazlarla ve tahlil sırasında çoğunlukla el değmeden otomatik olarak yapılmaktadır. Bilgisayar teknolojisinin ilerlemesiyle birlikte birçok hastanede tahliller yapıldıktan sonra kâğıda basmadan doğrudan doktorun bilgisayar ekranından sonuçlar görülmektedir.
Yorum Yap