Ay olmasaydı ne olurdu? Ay. Dünyamızın uydusu. Kozmik bir cisim olmasının yanında şarkılar, deyimler, atasözleri, romantik buluşmaların bir öznesi. Her şeyden öte geceleri kimi zaman müthiş manzaralar sunan bir güzellik. Fakat varlığını biraz fazla kabullenmiş ve yeterince takdir etmiyoruz sanki. Çünkü o olmasaydı ciddi sorunlarla baş başa kalabilirdik. Diyelim ki yarın akşam gökyüzüne baktığımızda sevgili ayımızın orada olmadığı fark etsek. Dramatik bir olay olmasına gerek yok. Bir anda. Haber vermeden kaybolsa. Ne olurdu? Bizim için ne fark ederdi? Bizim sonumuz mu olurdu yoksa çok da fark etmez miydi? İşte yanıtı:
Dünya’nın yaşam için uygun koşulları oluşturmasının yüzlerce, hatta binlerce sebebinden biri de Ay ve Dünya arasındaki hassas kütleçekim dengesi. Ay’ın nasıl oluştuğu tam olarak bilinemiyor olsa da, Güneş Sistemi’nin şekillenmesinden 30-50 milyon yıl sonra meydana geldiği düşünülüyor. Bu da milyarlarca yıl öncesine denk geliyor. Astronominin tahminlerinden biri; Dünya’ya Mars gezegeni büyüklüğünde bir gezegenin çarptığı ve bu çarpışmanın sonucu olarak bir parçalanma yaşanıp Ay’ın oluşmuş olabileceği yönünde.
Ay’ın Dünya üzerinde ölçülebilen en büyük etkisi med-cezir olarak bilinen durumdur. Dünya ve Ay arasındaki çekim kuvveti, suyla kara arasındaki “adhezyon” denilen; birbiriyle ilişkili farklı maddelerin arasındaki çekim gücünden çok daha büyüktür. Bu sebeple, Ay’ın Dünya üzerinde yarattığı kütleçekim kuvveti, Dünya’ya olan uzaklığının değişmesiyle okyanus ve denizlerin kabarma veya alçalmasına yol açar.
Gel-git olarak da tanımlanan med-cezir bu sebeple oluşmaktadır. Fakat Dünya’da yaşanan med-cezirin tamamı Ay nedeniyle oluşmuyor. Yaklaşık üçte bir oranında Güneş’in kütle çekim etkisi de med-cezirin yaşanmasında rol oynar. Ay, med-cezire sebep olan bu durum nedeniyle Dünya’dan her yıl 4 santimetre kadar uzaklaşıyor. Ancak bu uzaklaşma Dünya-Ay arasındaki etkiyi değiştirmiyor. Çünkü Dünya da bu uzaklaşma etkisi nedeniyle her yıl kendi etrafında dönme süresini 0,02 milisaniye uzatıyor. Bilindiği gibi; Dünya’nın kendi etrafındaki dönüş süresi 1 güne karşılık gelir. Yani Ay ilk oluştuğunda Dünya’ya çok daha yakınken, Dünya’nın dönme hızının da bu nedenle farklı olduğu ve bir günün 8 saat uzunluğunda yaşandığı tahmin ediliyor.
Sonuç olarak Ay olmasaydı,
- Dünya kendi ekseni etrafında şu anki hızına kıyasla çok daha yüksek bir hızla dönecek ve hem yüzeyindeki rüzgarlar çok şiddetlenecek, hem de gün süresi kısalacaktı.
- Böyle bir senaryoda hava, kara ve denizler arasındaki ısı değişimi daha hızlı olur ve doğu-batı doğrultusunda saatteki hızı yaklaşık 160 kilometre olan kasırgalar eserdi.
- Bu derece sert iklim koşulları, başta insan olmak üzere karmaşık yapıdaki organizmaların yaşaması için elverişsiz bir ortam anlamına geliyor.
- Zaten med-cezirin bile olmaması ya da sadece Güneş etkisiyle çok düşük oranda yaşanması okyanus yaşamının hiçbir zaman oluşmamasına sebep olabilirdi.
Kaynak: popsci
Yorum Yap