Bir markanın algısını oluşturan parçalar nelerdir? Bir markanın veya ürünün akılda kalıcılığını neler belirler? Bu soruları cevaplarken birkaç tane değişkenden bahsedilebilir. Birincisi markanın ismi ve sloganı. Yani yazılıp, tüketici tarafından okunarak sesli olarak algılanan parçaları. İkincisiyse marka logosu, yani görsel olarak algılanan, “görme” duyusuna hitap eden parçaları.
Pek çok büyük ve köklü marka yıllar içinde logo revizyonlarına gitmiş olsa da, çoğunluğu asıl logosundan çok uzaklaşmadan tasarım anlamında modernleştiren, konsepti ve şekli koruyarak detaylarda, estetik dokunuşlarla, yeni çizgilerle, yeni tonlarla bir arayışa girmek ve bir anlamda günümüze uyarlanan revizyonlar yapmıştır.
Tüketicilerin logo revizyonlarına alışması biraz zaman alsa da eninde sonunda yeni logoları benimseyerek değişikliğin iyi olduğu algısına varırlar. Yeni bir logo tasarlatmanın marka açısından en öncelikli sebeplerinden biri değişikliğe, yeniliğe açıklık ve ihtiyaç, modern ve güncel tasarım anlayışlarına ayak uydurmak, tüketici tarafından bakınca gündemde olup da genç kalan algısı yaratabilmek.
Google, Adidas, Coca-Cola, Pepsi, Apple, Shell, Microsoft gibi dünya çapında hizmet veren global markaların da; Ford, Citroen, Peugeot, Mercedes, Nissan, Porshe, Renault, Volkswagen gibi pek çok dev otomotiv markasının da, hatta Google, Facebook, Firefox, Starbucks gibi görece genç sayılabilecek markaların da sık sık revizyonlar yaptırdığını; modern çizgilerle, renklerle, tonlarla ve güncel grafik tasarım anlayışlarıyla yenilenmeye, tazelenmeye gittiğini görüyoruz.
Peki bu değişikliklerin sebepleri neler? Amerikancada (?!) bir söz vardır; “If it ain’t broke, don’t fix it,” yani düzgün çalışan, işleyen bir şeyi değiştirmeye gerek yoktur. Öyleyse, bütün tüketici kitlesi tarafından bilinen, global anlamda benimsenmiş bir logoyu durup dururken değiştirmenin ne anlamı var? Yeni bir logo tasarlatmanın zamanı tam olarak ne zamadır? Hangi durumlar bir markanın yeni bir logoya ihtiyaç duyduğunu hissettirir?
Gelin, bu sorulara verilebilecek birkaç cevabı inceleyelim:
Eskimişlik
Aynen insanlar veya düşünce akımları gibi, tasarım anlayışları da, markalar da algılarıyla birlikte yaşlanır, eskir, kimi zaman nostalji yaşatacak kadar geçmişte kalır. Yeni kurulan bir demiryolu şirketinin logosunda devasa bir buharlı tren görmeyi bekler misiniz? Tabii ki hayır. Siz de uzun yıllardır aynı işi yapıyor ve ilk kurulduğunuzda oluşturduğunuz logoyu kullanıyorsanız, logonuz muhtemelen eskimiş durumdadır. Böyle bir durumda yeni bir logo tasarlatmak hem yenilikçi bir algı oluşturmak hem de imaj tazelemek için iyi bir fırsat olabilir.
Değişiklik
Yeni ve farklı bir sektöre mi girdiniz? Piyasaya yeni bir ürün mü çıkartacaksınız? Bir ortaklığa mı imza attınız? Hedef kitlenizi mi değiştiriyorsunuz? İmaj tazelemek, bilinirlik artırmak mı istiyorsunuz? Bütün bu değişikliklerle birlikte marka algınız da değişeceğine göre yeni bir görsel algı oluşturmaya logodan başlamak iyi bir fikir olabilir.
Adaptasyon
Belki zamanında logonuz kartvizitlerde, gazete ilanlarında veya posterlerde çok iyi duruyor, tamamlayıcı bir rol üstelenerek akılda kalıcılığı artırıyordu. Fakat bu durum logonuzun yeni dijital mecralarda da aynı performansı göstereceği anlamına gelmiyor. Dijital mecralarda kullanıldığında belki daha az renge, daha az detaya, siyah üstünde kullanıldığında daha derli toplu bir imgeye ihtiyacınız olabilir. Bu da taze bir logo sizi bekliyor demek!
Gündemde Kalmak
Satışlarınız mı azaldı? Rakipleriniz mi çoğaldı? Web sitenizin trafiği, tüketicilerin ilgisi, kısacası bilinirliğiniz ve görünürlüğünüz mü düştü? İşte size mükemmel bir fırsat. Logonuzu yenilemek hem görünürlüğünüzü ve bilinirliğinizi artıracak hem de markanızı tekrar gündeme taşıyarak rakiplerinize ve hedef kitlenize “Ben buradayım, hem de yenilenmiş bir şekilde” mesajı verecek.
Kalabalıktan Ayrışmak
Bütün çay markalarının logolarında çay yaprağı olduğunu düşünün. Veya bütün telefon markalarının logolarında ahize ikon olduğunu. En basitinden örneklemek gerekirse, böyle bir düzen içinde logosundaki yaprağı çaydanlıkla değiştiren, ahize ikonu yerine gülümseyen surat yerleştireen bir marka ışık hızıyla rakiplerinden ayrışacak ve farklılık açısından bir adım öne geçecektir.
Profesyonel Bir Bakış Açısı
Belki zamanında kendi logonuzu kendiniz buldunuz, çizdiniz veya bir görselden esinlenerek tasarladınız. Aynı imgenin profesyonel bir tasarımcının gözünden nasıl yorumlanacağını merak etmiyor musunuz? Güncel tasarım anlayışlarınıa hakim bir uzmanın basit bir imgeden neler yaratabileceğini görmek için tek simgeyi kullanan büyük markaların logolarının yıllar içindeki değişimine göz atmak yeterli olacaktır.
Değişiklikler
Markanız yıllar içinde ne kadar değişti? Ya siz ne kadar değiştiniz? Belki birkaç yıl önceki fikirleriniz şimdi yepyeni fikirlerle yer değiştirdi veya yeni ortaklıklar kurdunuz, ekibinizi genişlettiniz, mekan değiştirdiniz… Artık eski logonuz sizi karakter, sistem, anlayış, felsefe, hayata bakış açısı, prensipler, etik gibi ölçülerde yansıtmıyor. Öyleyse yeni anlayışınıza uygun, değişikleri ve yenilikleri yansıtan bir logo tasarlatmanın zamanı gelmiş de geçiyor!
Kaynak: bionluk
Gayet açıklayıcı bilgiler için teşekkürler.