İlluminati’nin Doğuşu ve Ardındaki Gerçekler

Aslen illuminati için Dünya’nın denetim merkezi desek, pek de yanılmış olmayız. Şundan dolayı bu teşkilat, bulunduğumuz sistemin başlangıcında yönetici katogerisinde bulunanların direkt yada dolaylı olarak illuminati’ye hizmet etmiş olduğu var sayılıyor.

İlk olarak 1 Mayıs 1776’da Adam Weishaupt isminde Kabbalacı bir Hukuk Profesörü ve Baron von Knigge ile kurulan gizli saklı topluluktur. Ek olarak İlluminati’nin sözcük anlamı ‘Aydınlanmış Olanlar’ anlamına gelmektedir.

Rönesans döneminde kurulmuş olan bu topluluğun amacı kelime anlamına eşdeğer olan insanların düşüncelerini hür kılmak, dinsel dogmatik düşüncelerden arındırmak ve Newtoncu pozitif bilimi geliştirmek olsa da, Dünya siyasal tarihinin en fazla komplo teorisi almış topluluğudur.

Son aşama gizlilik içinde tutulan üyelerin kayıtları ve bilgilerini kimse bilmemekteydi. Üyerlerin her birinin kod adları olup, yazışma ve haberleşmede bu takma adlar kullanılmaktaydı. Örnek vermek gerekirse, Adam Weishaupt’un kod adı ‘Spartacus’ idi.

En başta 12 kişilik üye ile kurulan bu topluluk hemen sonra 80 kişiye ulaşmıştır. 1874’de İlluminati, gizli saklı siyasal amaçları olduğu öne sürülerek yasaklanmıştı. Fakat benimde en dikkatimi çeken nokta ise 19. yüzyılın başlarında meşhur Alman felsefeci Hegel’in iştirakı bu topluluğa yeni bir nefes, canlılık katmış ve İlluminati eski parlak dönemine geri dönmüş.

İlluminati, üyesi olan Hegel’in tez-antitez kuramlarıyla Yeni Dünya Düzeni düşüncesinin geliştiği bir ütopya topluluğu haline gelmiştir. İlluminati hemen sonra dinsel dogmatik düşüncelerin egemen olduğu İtalya’ya ulaşmıştır ve meşhur rönesansçı şahıslar tarafınca Katolik Kilisesi’ne siyasal bir cenk başlatmıştır. Bu savaşın amacı ise bilimin ispatladığı gerçekler için kiliseyi ikna ettirmekti.

Günümüzde dahi son aşama etkin olan bu teşkilat birçok siyasal, askeri ve ekonomik olayın sorumlusu haline gelmiştir.Birçok ABD Başkanı illuminati’ye hizmet etmiş olup alınan tüm siyasal kararların illuminati’den geçmiş olduğu düşünülüyor.

Myron Fagan’a gore Waterloo Savaşı, Fransız İhtilali ve açıklanamayan John F. Kennedy suikasti bu örgütün işidir.
Dikkat çeken başka br nokta ise Holywood film sektörü bu örgütün elindedir. Günümüzde ise 10 tane yöneticisi ve 300’e yakın alt ekibi bulunmuş olduğu, bu grubun içinde tanınmış ünlüler, bankacılar ve sanatçıların bulunmuş olduğu iddia edilmektedir.

Gelelim bu Dünya’yı yöneten bu dev örgütün iyi mi yürütüldüğüne:
Ilk olarak her yıl bir kere toplanan İlluminati topluluğu, ‘Yeni Dünya’ ve ‘Tek Din’ planlarını masaya yatırıyor.

Peki bunu iyi mi yapmayı planlıyorlar?
Kendi düzenlerini, ilkelerini benimsetmek ve yoluna koymak için ülkeler arası çıkar kavgaları, ekonomik krizler ve terrör yanlısı cenk sinyalleri ile ellerinde tuttukları güç ile Dünya geleceğine yön çiziyorlar. Peki bunu niçin mi yapıyorlar? işte sebebi; İlluminati örgütünün esas ilkesi ‘kaostan meydana gelen seviye’ olarak vasıflandırılan mevcud rejimi bozup, tek devlet ve tek dine dayalı istedikleri tek dünyayı oluşturmak..
Örgütün geçmişinde ki öteki garip nokta ise tarihe göz attığımızda ortaya çıkmakta.  İlluminati’nin seçkin üyeleri Yuvarlak Masa tabirini verdikleri plan ve programların görüşüldüğü bir konsey oluşturdular. Oluşturdukları alt kadrolar öteki ülkelere yayılmış ve devlet adamlarını kapsamaktaydı. Bunun tesiri ise 1. Dünya Cenginde görülüyordu.

Peki ne şekilde mi?  Harpte yer edinen karşıt ülkelerin temsilcileri savaşın devamında Yuvarlak Masa’da bir araya gelip savaşın gidişatı ve sonucunda çıkacak çıkar ortamları mevzusunda planlarını görüşüyorlardı. Savaşın çıkış sebebinden, Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar plan program içinde olan İlluminati, savaşların sonucunda çıkan düzensizlikten faydalanıp hedeflerindeki Tek Dünya için tüm ülkeleri çemberi içine almış olucaktı.

Bu bilgiyi de sizinle paylaşmak isterim ki; İlluminati’nin  On Gizli saklı Liderinin serveti, 102 bagımsız devletin gayri safi ulusal hasılasından daha fazladır. Şu anda ABD’nin uyguladığı öteki strateji ise enerji kaynaklarını ele geçirmektir. Hatta ABD’den Christoper Fettews, Parameter dergisindeki makalesinde şu şekilde diyor: Orta Asya ve Hazar denizini merkez bölge olarak niteleyip, bu bölgenin mühim Enerji kaynaklarına haiz olunmuştur. Söz mevzusu rezervlerin kontrolü için ABD, Rusya, Çin, İran ve Türkiye büyük Satranç oyununda rol almaktadırlar…

11 Eylül vakası da bu satranç oyununun hamlelerinden biriydi bir tek.. Fakat bu olayların suçlusu olarak görülen ABD yönetimi bu planın bir tek aracılığını üstlenmişti. Aslolan yöneten kişiler İlluminati’nin seçkin üyeleriydi. Birçok araştırmacının ortak görüşe vardığı kanı ise ABD’nin 100 yılı aşkındır İlluminati’nin kontrolü altında olması.

Dünya’nın en büyük Siyonist örgütü olan İlluminati’nin iç çemberinde bulunan seçkin üyelerinden biri ise ABD’nin tanınmış zengini David Rockefeller olduğu söyleniyor. 91 yaşlarında olan Rockfeller dünyanın en büyük bankalarından Chase Manhattan Bank, Citibank ve Standard Oil, Mobil benzer biçimde dünya petrol pazarını elinde tutan dev şirketlerin en büyük hissedarıydı. Şirketlerinin cirosu dünyadaki pek fazlaca devletin senelik gelirlerinden daha çok olduğu söyleniyor.

İşte günümüzde yer edinen olayların birçoğu bu kuruluşun elindedir. Bir tek siyasal değil, tüm insanlığa ulaşabilecek tüm gösterim organlarını kullanmaktadırlar.

Peki ya Bilgisayar oyunları ? Cizgi filmler ? yada her insanın dilinden düşürmediği şarkıların içeriğindeki ileti ?
Evet bu mevzu bizi en tedirgin eden nokta. Dünyaca meşhur MMORPG online oyunlar (Devasa oyunculu çevrimiçi rol yapma oyunları) birçok masonik etkileşim aracıdır.

Algının en kuvvetli ve karakter arayışının çocukluk çağlarında bulunduğunu tamamımız biliyoruz ve bazı cizgi filmler de rol alan karakterler ve simgeler İlluminati eğilimli mesajlar vermektedir. Günümüzde meşhur camiasından birçok şahıs bu topluluğa bağlı bulunduğunu iddia ediyor, bir ihtimal doğru kim bilir dikkat çekmek amaçlı fakat şunu bilmeliyiz ki yaşadığımız çevrede gelişen teknoloji ve medya ile beraber her sektörde varolan bir örgüttür illuminati.

Kimbilir bir ihtimal bizde bu topluluğa direkt ya da dolaylı olarak hizmet edenlerden bazılarıyız..

Bu mevzuya ilgi duyanların ise ‘Mozart’ın Yapıtlarındaki Masonik Örgü’ kitabını okumasını tavsiye ederim.